
Her şeyini kaybetmene rağmen umudunu kaybetmemek ya da tamamen yalnız ve kendini kaybetmiş olmak ama hala sevebilme gücüne sahip olmak size neyi anımsatıyor? Geçen sene yaşanan korkunç deprem sonrası burada yaşayanlarda işte bu duygular vardı. Ama bu duyguları yakalayabilmek için insanlarla tanışmak, aynı masaya oturup yemek yemek, evlerinin içine girerek akrabalarıyla tanışmak, kayıp olan çocuklarını birlikte aramak ve yaslarını birlikte tutmak gerekiyor. Yani hayatlarını paylaşmak diğer bir adıyla…
Acıyı tüm derinliklerinde yaşayanların görüntüleri, gerçek kaybın ne olduğu gibi şeylere daha objektif bakabiliyorsun bu şekilde. Gerçek umut ve gerçek mutluluk nedir anlayabilirsin. Böyle koşullarda kim mutlu olabilir ki diyebilirsin. Faces of Nepal projesi, işte bu tanışmanın ve onların hayatını anlamaya çalışmanın bir projesidir. Hayatın, umudun ve aşkın bir başka bakış açısıyla yansımasıdır. Sophia Maier’in yorumuyla kendi çektiği fotoğraflar ve duygular…
BİLGELİK
Bu gözlerin arkasında saklanan acı çok belli oluyor. Hatta daha da fazlası var; yaşam aşkı.
ENDİŞE





Seni izlerken kafanı kaldırdın ve bana baktın. Kontrol sendeydi, çünkü her şeyini kaybetmiştin. Gözlerin bu hikayeyi anlatıyordu. Sadece bir kaybın hikayesi değildi bu; krallığını da kaybetmiştin ama gururunu, asaletini ve nezaketini kaybetmemiştin.
Faces of Nepal projesinde daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Gezgin, fotoğrafçı ve Gezitta.com’un kurucusu.