
Louvre ve Colosseum’dan sıkıldınız mı? İnsan saçlarıyla çevrilmek ya da hapishane muhafızları tarafından sorgulanmak hep ister miydiniz? Öyleyse gelin sizler için derlediğimiz on sıradışı birbirinden ilgi çekici mekanlara göz atalım.
1.Drakula Kalesi (Romanya)

Transilvanya ve Wallachia‘nın sınırında yer alan bu kale ,yazar Bram Stoker‘ın hayali karakteri olan Drakula ile ilgi “Drakula’nın Kalesi” olarak ta bilinir. Bununla beraber Stoker’ın bu kale hakkında bilgisi olduğuna dahil herhangi bir kanıt yoktur, ancak Stoker’ın Drakula’yı oluştururken Kazıklı Voyvoda‘dan ilham aldığına dair bir çağırışım yapılabilir. , Aynı zamanda bu kalenin Vlad the Impaler’a da ev sahipliği yaptığı düşünülüyor, ancak bunun yanlış olduğu kanıtlanmıştır. Bununla birlikte , 2007’de £ 96 milyon olarak Forbes, kaleyi dünyanın en pahalı ikinci ev olarak seçtimiştir.
Bükreş‘ten kuzeye doğru, tek tek iç mekan veya rehberli turda keşfedebilecek turistlere müze olarak açılan kaleye muhakkak gidin.
2.Kunstkamera(Rusya)

St Petersburg‘daki Üniversite Setinde Kış Sarayı karşısında yer alan bu müze,Büyük Peter tarafından 1700’lü yılların başında kurulmuştur. “Doğal ve beşeri merak ve nadirlerin bir araya getirilmesi” olan biyolojik deformiteleri ve mutasyonları araştırmak ve canavar korkusuna karşı koymak bu müzenin küratörlüğünü yapıyor. Rusya‘da bulunan bu müze için tuhaflıklar müzesi demek mümkündür. Ayrıca müze dünyanın en eski müzesidir.
Müzede doğaüstü gulyabanilar olmasa da, orada sergilenen şeyler oldukça ürkütücü. Bir cenaze odasından tutun da kavanozlardaki bir çok tuhaf şey bunun bir örneği. Kavanozlarda bir boğa gözü görürseniz şaşırmayın.
3.ElectricLadyland – Floresan Sanat Müzesi (Hollanda)

Jimi Hendrix‘in üçüncü ve son albümünün adını alan bu küçük müze de tıpkı trippy gibi.
Amsterdam‘ın merkez istasyonundan arabayla 10 dakikadan daha az bir sürede floresan olan her şey kutlanmaktadır. Dünyanın tek floresan sanat müzesi, sahibinin psychedelic heykelleri dışında bu müze diğer yandan da çeşitli ışıklı nesneleri sergiliyor. Floresan kayalar, floresan para, floresan kimlik kartları var.Bu müzeye girmeden önce müzeye ait özel terlikler giymeniz gerekiyor.
4.Utter Inn (İsveç)

Parça otel, parça sanat kurulumu, bu “floatel“, sualtında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemenizi sağlıyor.
Sanatçı Mikael Genberg’in projesi, Malaren Gölü‘nün ortasında yüzen, bir oda, şirin, tipik olarak İsveç evlerinden oluşuyor. Konuklar, Utter personeli tarafından eşlik edildikten sonra, şişme teknede, göldeki boş adalardan bazılarını keşfetmek için rahatlayabilirsiniz.
Bununla birlikte, asıl çekicilik, ters akvaryum olarak tanımlanan sualtı yatak odasında yatıyor; çünkü bu odalar gölün ve yaban hayatının panoramik manzarasını sunuyor.
5.Kırık İlişkiler Müzesi (Hırvatistan)

Sevgili ilişkilerinin başarısızlığı sonucu oluşan bu müze Hırvat başkenti Zagreb‘de oldukça iç karartıcı konseptiylesizleri karşılıyor. Eski sevgililere ait eşyaların (düğün yüzükleri ve daha birçok tuhaf obje) bırakıldığı müzede bırakılan kişisel eşyalar kısa açıklamalar eşliğinde sergileniyor.
Müze, bağışta bulunulan eşyalarla seyahat koleksiyonu olarak başladı ve koleksiyonlar Londra ve Los Angeles’ta sergilendi ancak daha sonra eşyalar, Zagreb’in Upper Town’daki güzel barok Kulmer Sarayı’nda daimi bir yerlerini buldu.
6.Avanos Saç Müzesi (Türkiye)

Türkiye‘de olan müze binlerce kilogram saçtan oluşuyor. Avanos‘ta yer alan müzenin kurucusu bir çanak çömlek ustası.
Hikayeye göre, müzenin kurucusu yerel çömlek ustası 35 yıl önce Fransız bir arkadaşıyla vedalaşması esnasında bir hatıra ister ve arkadaşı bir tutam saçını keserek bırakır. Çömlek ustası daha sonra bu saçı dükkanına koymuşturve dükkanına gelenlere bu hikayeyi anlatmıştır. Buraya gelen ve hikayeyi seven kadınlarda saçlarından bir tutam keserek buraya bırakmışlar ve Avanos Saç Müzesi oluşmuştur.
7.Baarle-Hertog (Belçika ve Hollanda)

Salonunuz ve mutfağınız farklı ülkelerde olusa ne olurdu? Antwerp’den sadece 30 kilometre uzakta bir Belçika kasabası olan Baarle-Hertog‘u takdim edelim, kasaba aslında Hollanda’nın üç mil ilerisinde.
12.yüzyılın başlarından itibaren ortaçağ lordlarıkarayı değiştirerek karmaşık bir dizi enklavve sınır oluşturdu. Şehrin parçaları şimdi Belçika’da ve Hollanda’da parçalar halinde ve inanılmaz bir şekilde, sınır bir evin ön kapısından doğrudan geçer. Köşe dükkânına gidiyorsanız pasaportunuzu yanınıza almayı unutmayın.
8.Haçların Tepesi (Litvanya)

Hiç Kuzey Litvanya‘da bir hac yolculuğu yaptınız mı?Eğer henüz böyle bir yolculuk yapmadıysanız bu ürkütücü dönüm noktasından başlayabilirsiniz. Yaklaşık 1831’den beri insanlar tepenin üstünde haçlar, haçlar ve bakire Meryem’in heykellerini bırakmak için bir höyük yolculuğuna çıkıyorlardı.
Sonuç, dini nesnelerin muhteşem ve oldukça ürkütücü bir derlemesidir ve toplam sayısı 100.000’den fazladır. Pratikte neden başladığını kimsenin bilmediği gerçeğinden dolayı da oldukça şaşırtıcıdır.
9.Cenaze Arabaları Müzesi (İspanya)

Bir tabutun sizi nasıl üşütebileceği deneyimini yaşamak istiyorsanız bu müzeye muhakkak gidin.
Koleksiyonda gerçekten çok güzel on üç cenaze arabası, akrabaları taşımak için tasarlanmış altı antrenör ve üç klasik motor kulak ilacı bulunuyor. Bazıları 18. yüzyıldan kalma tüm parçalar tarihsel, kültürel ve sanatsal açıdan önemli ve Barselona‘daki geleneklerin yüzyıllar boyunca nasıl cenaze adetlerine dönüştüğü konusunda muhteşem bir genel bakış sağlıyor.
10.Karosta Hapishanesi (Letonya)

Bir otelde ne arıyorsun? Yumuşak yastıklar iyi müşteri hizmeti? Hapishane hücresinde sözlü taciz?
Eğer, ikincisine girerseniz, kendinizi Karosta Hapishanesine götürün. Liepaja kenti yakınlarında bulunan bu eski 2. Dünya Savaşı hapishanesi bir otele dönüştürüldü. Sadece bir gece boyunca 11 £ ‘lık konuklar “tam mahpus deneyimini” sürdürebilirler.
Gerçek bir ceza evinde sadece uykuya dalmakla kalmazsınız, ancak muhafızlar / otel personeli size ölüm tehditleri atar, sizi zorlar, hatta sizi sorgulamaya yönlendirir. Bu bile sizin için bir adım olmamışsa belki diğer “mahkumlardan” umutsuzluk çığlıkları duymak size yeterli olacaktır.
Gezgin, fotoğrafçı ve Gezitta.com’un kurucusu.